بَاب
الْإِعَادَةِ
مِنْ
النَّجَاسَةِ
تَكُونُ فِي
الثَّوْبِ
138. Elbisedeki
Necaset'ten Dolayı (Namazı) İade (Gerekir Mi?)
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى
بْنِ فَارِسٍ
حَدَّثَنَا
أَبُو
مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَارِثِ
حَدَّثَتْنَا
أُمُّ
يُونُسَ
بِنْتُ
شَدَّادٍ
قَالَتْ حَدَّثَتْنِي
حَمَاتِي
أُمُّ
جَحْدَرٍ الْعَامِرِيَّةُ
أَنَّهَا
سَأَلَتْ
عَائِشَةَ
عَنْ دَمِ
الْحَيْضِ
يُصِيبُ
الثَّوْبَ
فَقَالَتْ
كُنْتُ مَعَ
رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَعَلَيْنَا
شِعَارُنَا
وَقَدْ
أَلْقَيْنَا
فَوْقَهُ
كِسَاءً
فَلَمَّا
أَصْبَحَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَخَذَ
الْكِسَاءَ
فَلَبِسَهُ
ثُمَّ خَرَجَ
فَصَلَّى
الْغَدَاةَ
ثُمَّ جَلَسَ
فَقَالَ
رَجُلٌ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
هَذِهِ
لُمْعَةٌ
مِنْ دَمٍ
فَقَبَضَ
رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ عَلَى
مَا يَلِيهَا
فَبَعَثَ
بِهَا
إِلَيَّ مَصْرُورَةً
فِي يَدِ
الْغُلَامِ
فَقَالَ اغْسِلِي
هَذِهِ
وَأَجِفِّيهَا
ثُمَّ أَرْسِلِي
بِهَا
إِلَيَّ
فَدَعَوْتُ
بِقَصْعَتِي
فَغَسَلْتُهَا
ثُمَّ
أَجْفَفْتُهَا
فَأَحَرْتُهَا
إِلَيْهِ
فَجَاءَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِنِصْفِ
النَّهَارِ
وَهِيَ
عَلَيْهِ
Ummu Cahder
el-Amiriye'den; O, Aişe (r.anha)'ya elbiseye bulaşan hayız kanının hükmünü
sordu. Aişe (r.anha) şu cevabı verdi: "Ben (hayızlı iken bir gece)
üzerimizde şiltemiz olduğu halde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
beraberdik. Şiltenin üstüne bir elbise örtmüştük. Sabah olunca Hz. Peygamber
elbiseyi alıp giydi, çıktı. Sabah namazını kıldırdı ve oturdu. Bir adam: Ya
Resulullah! Bu bir kan (lekesi) parıltısı (değil mi, diye kanı gösterdi).
Resulullah lekeli kısmın kenarını avuçlayla dürülmüş bir vaziyette bir çocukla
bana gönderdi, ve: 'Bunu yıka kurut ve bana gönder,' buyurdu.
Çanağımı isteyip onu
yıkadım, kuruttum ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gönderdim.
Resulullah öğleye doğru o elbise üzerinde olduğu halde geldi."
Bu hadisi Sadece Ebu
Davud rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadisin bab ile münasebeti, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in namazı kıldıktan sonra üzerindeki kan lekesine
vakıf olması ve fakat namazı iade ettiğine dair bir işaretin bulunmayışıdır.
Yani Resulullah kan lekesini öğrendikten sonra namazını iade etmemiştir. Bu
mesele mezhepler arasında ihtilaflıdır.
Malikilere
göre, üzerinde necaset varken kılınan bir namaz necaset farkediidikten sonra
iade edilmez. Şafii ve Hanbelilerden iki görüş vardır. Hanefilere göre namaz
iade edilmelidir.
Hanefiler,
üzerinde durduğumuz hadisten, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
namazı iade etmediği hükmü çıkartılırsa, bu görülen kanın namaza mani olmayacak
kadar az olmasındandır, derler.